13 Mart 2023 Pazartesi

Habil Kabil Kavgası

Habil Kabil Kavgası 

İnsan olmak, üzerine düşünülmesi gereken bir mevzu vesselam. Mesela şu günümüzde karşımıza çıkan her bir birey bir insan mıdır? İnsan olması için bir bireyin sadece, kendisini düşünmeye, araştırmaya adamış ve yaptığı işe bilim, sıfatlarına da bilim insanı şeklinde atfedilmiş bireyler tarafından kurallaştırılmış tanımlanmış, isimlendirilmiş olan homosaphien olması yetiyor mu yani, ya da adem ile havva dan minnacık da olsan bir gen dizilimine sahip olunca tamamlanıyor mu İnsan olma süreci? Habil de oğlu, kabil de oğlu neticede. 

Zor zamanlar yaşadığımız aşikar. Gördüklerimiz sorgulattırıyor. İyi ile kötü ayrımında zorlanmamız, yanlışın üzerine doğru kıyafeti giymesi ile kandırılmamız. Öylesi gerçek ki bu sahtelikler, inanmamamız mümkün olamıyor. Yorgun düştük artık muhakeme yapmaktan, süreklilikten göz ve akıl tembelliği oluştu. Ve yine süreklilikten duygusal olarak da ağır hasarlıyız. Gücümüz tükendi tükeniyor. 

Kocaman, devasa bir afet... insanların can çekişmelerini, feryatlarını hatta ölmelerini izliyoruz malesef, izlettiriliyoruz. Özellikle çocuklar... masumiyet timsalleri... kocaman, devasa bir yanlıştan sonrası uzuvlarını kaybetmiş o küçücük yürek. Kocaman, devasa bir hata yüzünden ömrünün geri kalanı hep eksik olacak. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Ne söylenilecek o çocuğa, ya da söyleniliyor, metanetli olması mı? Bunun bir takdir-i ilahi bir durum olduğu mu anlatılıyor, kaderden mi bahsediliyor? Bu Kocaman, devasa kötülük o çocuğun hayatını ne hakla gaspeder. Bu kötülük, üzerine birebir orjinal çakma insaniyet kıyafetini giymiş, o çocuğun ve o çocuk gibi milyonlarcasının gelecek hayatı üzerinden çirkin pazarlıklarını, kendisinin reklam çalışmalarını nasıl sürdürebilir. Biliyorum tabi ki, mantık aramıyorum, anlam aramıyorum ama... ama ki ne ama. 

Sonuçta bu saf kötülük de kendisini İnsan diye adlandırabiliyor. Hakkı yenen taraf, iyi taraf Habil de, bunlar kabil mi yani. Kabil e haksızlık olmaz mı kötülük tanımlaması. Kabil bile bu kadar kötü değildir. Ne de olsa o da bir adem oğlu. Onun da geninde İnsan geni bulunmakta. Bu kötülük İnsan değil bunu biliyorum. Şimdilik sadece yaratık diye adlandırıyorum. O ulu bilim adamları araştırsınlar kör gözlerle. 

Çalınan hayatlar elbet bir gün ödettirilecek kötülüğe.

-Yusuf Vurma- 

4 Mart 2023 Cumartesi

YENİDEN MERHABA DİSTOPYASI

 Uzun ama çok uzun bir zamandan sonra yeniden merhaba. Buradaki sayfalara yazmayalı oldukça uzun bir zaman dilimi geçti. Haber vermek isterim bunca zamandır neler değişti neler gelişti ömrümüzde, hayatımızda. Kişisel olarak değişimlerimiz elbette oldu. Yaşımıza seneler aldık, yaşadıklarımıza tecrübeler kattık, ideolojilerimize fikirler ekledik ve çıkardık, becerilerimize kolaylıklar sağladık. Belki monotonlaştık, belki alışılmışın dışında vizyon sahibi olduk. Fakat bireysel olarak gelişmişliğimiz arttı, kimilerine göre negatif yönde kimilerine göre ise pozitif. Yıllar öncesinde de yazdığım gibi "DEĞİŞMEYENDİR GELİŞİM"...

Yaşadığımız ortam mı nasıl oldu? Değişim gösterdi mi?

Pek umutlu, mutlu bir şekilde dile getiremiyorum malesef gelinen son noktayı. Olduğumuzdan daha da batağa batmış, retroevrimleşmiş bir dünyaya uyanacaksınız malesef. Distopik bir dünya göreceksiniz uyandırıldığınız zaman diliminde. Gözlerinizi dinlendirmek suretiyle kapadığınız geçmişteki az buçuk var olan insani güzellikler artık kalmadı. Ahlak artık yok. Umut dünyası hayalleri kurduran güzel davranışlar, nezaket artık yok. İnsanın yaşamına yön vermesi için, dünyaya bir katkıda bulunabilmesi için hayal ettikleri İdeolojileri artık yok. Gerçek anlamda barış içinde yaşama rüyaları artık yok. Sanat yok. Felsefe yok. İnançlar artık bencillik üzerine kurulmuş, başka hiçbir canlının kıymeti yok.

Ne mi göreceksiniz uyandırılmak isterseniz? Herkesin kişisel menfaatleri üzerine kurulmuş, hırs içerisine gömülmüş yaratıklar dünyamızı ele geçirdi, ve bu yaratıkların kendilerini hala gizlemekte olup insan suretinde varlıklar olduklarını göreceksiniz. Onların tek gayelerinin insanlığı yok etme çabası olduğunu göreceksiniz. İnsanlara has bir davranış olan iyilikle, onların bizlere karşı geliştirdikleri silah olan kötülük ile olan savaşını göreceksiniz. Biz insanların en önemli kabiliyeti mantığın, onların sahip oldukları mantıksızlık ile imtihanını göreceksiniz.

Yine de sakın umutsuzluğa kapılmayınız lütfen. Hiç mi güzellikler kalmadı? Tabiki güzellikler var. Sayılarımız çok az olsa da bizler yine birbirimizi yalnız bırakmıyoruz. Birbirimiz ile olan iletişimimiz halen devam ediyor, birbirimize mesajlar gönderip varlığımızdan haberimiz var. Elbet bu savaş bitecek yakında. Bizler yani iyilik kazanacak bu savaşı. Sizler de gözlerinizi tekrardan açıp bizlerin arasına katıldığınızda, bizimde sayımızın hiç azımsanmayacak kadar çok olduğunu gördüklerinde bu savaş bitmiş olacak.

Tüm bunlardan dolayı, lütfen korkmayınız, gözlerinizi tekrardan açınız. Hepbirlikte yeniden merhaba diyebilelim insanlığa. 

YUSUF VURMA