
Tanah Lot Tapınağı© Getty Images/Axiom RM
Tanah Lot tapınağı
Muhteşem körfezin ortasındaki yemyeşil bir adada yer alan Tanah Lot tapınağının inanılmaz bir manzarası var. Adeta su üzerinde yüzüyor gibi görünen adanın kendine has görüntüsü, “mistik” kelimesini tam anlamıyla ifade ediyor.
Adanın zaman içinde kaybolan üçte birlik kısmı daha sonra insan eliyle tekrar inşa edilmiş ve hem turistlerin, hem de tapınaklarına gözleri gibi bakan yerel halkın hizmetine sunulmuş.

Roraima Dağı, Guyana
Masallarda anlatılan görkemli şelalelerin, yalçın kayalıkların bulunduğu ve vahşi doğa örtüsünün hüküm sürdüğü kayıp dünyayı aramayı düşünüyorsanız tam yerine geldiniz.
Havadan bakıldığında dümdüz bir masa gibi görünen Roraima Dağı’nın yerel dildeki adı, “Tanrıların Evi” anlamına gelen Tepui. Dağın yüksek kesimlerine çıkmayı, dini inanışlarından dolayı uğursuz sayan ve bulutların arasında yaşadığına inandıkları garip yaratıkların intikamından korkan yerel Pemon halkı sayesinde Roraima’ya yüklenen mistik anlam daha da artmış.

Hashima Adası, Nagasaki – Japonya
Nagasaki’nin 15 kilometre açığındaki insansız adayı James Bond serisinin Skyfall filminden hatırlayacaksınız.
19. yüzyılın sonlarında sualtındaki kömür madenlerine ulaşmak için kullanılan ada, endüstrileşen Japonya için uzun süre önemini korumuş. 1974 yılına kadar kullanılan kale görünümlü Hashima Adası daha sonra tamamen boşaltılmış ve 2000’li yılların başında turistik amaçlı olarak tekrar hizmet vermeye başlamış.
Eğer James Bond gibi adaya macera için gitmek istemiyorsanız, günübirlik yapılan turlara katılarak bu ilginç yapıyı gezebilirsiniz.

Madagaskar'daki taş ormanı© Olivier Grunewald
Tsingy de Bemaraha, Madagaskar
Fotoğrafçı Olivier Grunewald ilginç yerlere seyahat etmeyi seviyor. Bundan önce üç defa gittiği Madagaskar’a tekrar gitme nedeni de tam olarak bu. Bu kez de Tsingy de Bemaraha’yı yani Taş Orman’ı fotoğraflamak için adaya giden Grunewald, labirenti andıran taş zirveler ve derin çatlaklardan oluşan bu manzarayla dolu harika karelerle adadan geri döndü.

Key Gompa, Spiti – Tibet
Denizden yüksekliği 4.200 metre olan Spiti nehrinin kenarında kurulu olan bu tapınak Tibet Budistlerine ait. 11. yüzyılda kurulduğu günden bu yana keşişlere ev sahipliği yapan manastırı 2000 yılında, milenyum nedeniyle Dalai Lama da ziyaret etmişti. Manastır hâlâ aktif ve Manali’den Kali’ye yapılacak 210 kilometrelik bir otobüs yolculuğuna katlanabilen her ziyaretçiye de kapıları açık.

Normal koşullarda Salzburg şehrinin silüetinde çok olağan bir görüntüsü olan bu 14. yüzyıl şatosu, başka bir zaman bakıldığında, şehrin sisle örtülen dokusunun üzerinde sanki bulutların arasındaymış gibi gözükebilir. Eğer öyle bir günde oralardaysanız, merdivenle sadece 85 metre tırmanarak masalsı Festung Hohensalzburg şatosunun gizemli görüntüsündeki yerinizi alabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder